DOKA PAYLAŞIMIYLA ‘AKÇAABAT KÖFTESİ’
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA), Akçaabat’ın eşsiz lezzeti olan coğrafi işaret tescilli Akçaabat Köftesi’ni tanıtan bir videoyu sosyal medya hesapları üzerinden paylaştı. Videoda, Akçaabat’ın doğal güzelliklerinden tarihi Ortamahallesi’ne ve sahiline kadar uzanan bir görsel şov ile köftenin sofralara olan yolculuğu yer alıyor.
Paylaşımda, Akçaabat Köftesinin yöresel lezzetler arasında özel bir yere sahip olduğu vurgulanarak, “Yayladır, mazidir, eşsiz bir lezzettir; coğrafi işaret tescilli Akçaabat Köftesi. ‘Bir Kültür, bir geçmiş, bir anı, bir sokak, bir selam, bir muhabbettir Akçaabat Köftesi’” denildi.
Video, Akçaabat’ın doğal ve tarihi güzelliklerini görsel bir şölenle sunarken, köftenin sofralara taşınması sürecini de izleyicilere aktarıyor. Ayrıca, köftenin tadına bakanların görüşlerine de yer verilerek, Akçaabat Köftesinin lezzeti ve önemi hakkında izleyicilere bilgi veriliyor.
DOKA’nın bu paylaşımıyla, Akçaabat Köftesinin sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir kültür mirası ve yerel bir değer olduğu, bölgenin tanıtımına da önemli bir katkı sağladığı vurgulandı.
AKÇAABAT KÖFTESİ: BİR LEZZETİN KÖKENLERİ
Akçaabat denildiğinde akla gelen önemli unsurlardan biri hiç şüphesiz Akçaabat Köftesidir. Yörenin zengin yemek kültürü içerisinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olan bu lezzet, Türk mutfağında da kendine sağlam bir yer edinmiş ve ünü yurt dışına kadar yayılmıştır.
Akçaabat Köftesinin kökenlerini araştırmak, bu eşsiz lezzetin hikayesini keşfetmek, tarihsel bir yolculuğa çıkmak anlamına gelir. Bu lezzetin nasıl ve hangi aşamalardan geçerek günümüz mutfağına katıldığı, merak konusudur ve titiz bir araştırma ve belgeleme süreci gerektirir.
1945’li yıllarda, Akçaabat’ın daracık sokaklarında, Orta Caddesi’nde, o zamanların meşhur Yoğurt Pazarı’nda başlayan bir hikaye ile Akçaabat Köftesinin tarihçesine ışık tutabiliriz. Bu dönemlerde, Haragali (Ali Çolak) ve diğer kasap ustaları, eti elle kıyıp camekanlarda koruyarak, köfte için temel malzemeleri hazırlıyorlardı. İşte bu ustaların elinde şekillenen et, zamanla Akçaabat Köftesi’nin ilk adımlarını oluşturdu.
O dönemlerin kasap dükkanlarında, el yapımı köfte mangallarda pişirilir ve satışa sunulurdu. Bu köfte, “Kasap Köftesi” olarak biliniyordu ve lezzetiyle insanların damaklarında unutulmaz izler bırakıyordu. Bu köftenin talebi arttıkça, insanlar daha fazlasını istemeye başladılar ve kasaplar da bu isteği karşılamak için köfteyi satmaya başladılar.
İşte bu noktada, ilk köfte salonları ortaya çıktı. Orta Caddesi’nde bulunan kasap dükkanlarında köfte hazırlayan ustalar, müşterilerine masada servis yapmaya başladılar. Mangal üzerinde pişen köfteler, ilçenin simgesi haline gelmeye başladı.
İlerleyen yıllarda, Akçaabat Köftesinin talebi arttıkça, daha fazla kişi köfte yapmaya ve satmaya başladı. İlçe dışında da tanınmaya başlayan bu lezzet, diğer bölgelerde de popülerlik kazandı.
Bugün, Akçaabat Köftesi Türkiye’nin dört bir yanında bilinen ve sevilen bir lezzet haline gelmiştir. Akçaabat Köftesinin hikayesi, ustaların mahareti ve doğal malzemelerin kalitesiyle yazılmıştır. Her lokması bir kültür, bir geçmiş, bir anı taşır.
Akçaabat Köftesinin bu kadar sevilmesi ve tutulması, sadece bir yemek lezzeti değil, aynı zamanda bir kültür mirası olmasıyla da ilişkilidir. Bu değeri korumak ve gelecek nesillere aktarmak, ilçenin ve lezzetin önemli bir görevidir.
Akçaabat Köftesinin tarihini anlamak ve değerini takdir etmek, bölgenin ve insanların kültürel zenginliğine olan bir saygının ifadesidir.
HABER: NESRİN BAYRAM
Source link